ROSENBERG ÇİFTİNİN İDAMI

2 senelik mahkumiyetin ardından Rosenberg çifti 19 Haziran 1953’te elektrikli sandalyeye oturtularak idam edildi. İdam gününe kadar ikilinin avukatı önderliğinde ülkede birçok protesto düzenlendi. Halka göre çift masumdu. Bu durum sadece anti-komünist partinin göz dağı vermesi için hazırlanmış bir oyundan ibaretti. Tüm dünyada yankı bulan bu idam birçok soru işaretini beraberinde getirdi. Ancak dönemin başkanı Dwight D. Eisenhower karardan zerre pişmanlık duymuyordu.

19 Haziran 1953: Soğuk Savaş Yıllarında Yok Yere İdam Edilen Rosenberg Çifti

Ethel Rosenberg...
28 Eylül 1915’de New York’ta yaşayan Yahudi bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Ethel Grenglass her genç kız gibi modellik, şarkıcılık gibi hayaller kurmuş, ancak hayat ona nazik davranmayarak bir taşıma şirketinde sekreter yapmıştı. 30’lu yaşlarda özellikle Amerika’da yaşanan ekonomik buhrandan dolayı işçi sendikaları onu komünizme yakınlaştırdı ve sonunda Amerikan Komünist Partisi’nin gençlik koluna katıldı.

Julius Rosenberg...
12 Mayıs 1918 - New York doğumlu Julius Rosenberg 1935’de şehir kolejinde elektrik mühendisliği bölümünü tamamladıktan sonra komünizme gönül verdi ve 1936’da Amerikan Komünist Partisi’nin gençlik kollarının lideri oldu. Toplantıların birinde Ethel ile tanışıp evlendi ve iki çocukları oldu. Julius Rosenberg 1940’ta ordunun haberleşme ekipmanında çalıştı.

Komünist parti zamanları
İkili 1942’de partinin aktif üyeleri haline gelerek bazı kesimler tarafından tanınmaya başladı. Ancak bir sene sonra ikisi bir anda partiden ayrıldı. Bu ayrılık insanların kafasında birçok soru işareti bırakırken bazıları ajanlık faaliyetleri olduğunu bile düşündü. 2 yıl sonra ordudan da çıkarılan Juluis’in komünist partide yaptığı faaliyetler bahane olarak gösterildi.

David Greenglass tutuklanıp kardeşini ihbar ediyor
Almanya’nın tüm dünyayı sürüklediği ve özellikle Avrupa’yı yaktığı II. Dünya Savaşı’nda Sovyetler ve ABD müttefik olup Nazilere karşı savaşıyordu. Ancak ABD’nin Nagazaki ve Hiroşima’ya attığı atom bombaları ve nükleer güçlerin ortaya çıkışı Sovyetleri harekete geçirdi ve ABD’nin sırrını öğrenmek için ajan krizleri ortaya çıktı. Özellikle Sovyetler’de etkin olan Komünist oluşumlar ABD’deki komünistlerin de başını yakacaktı.

1949’a kadar kendi atom bombasını üretmeyi bir türlü üretmeyi beceremeyen Sovyetler 1949’da Joe1 adlı atom bombasını ürettiğini dünyaya açıkladı. Bu açıklamanın ardından ABD gizli servisi araştırmalara başladı. Gizli servis sonunda Manhattan porjesinde çalışan ünlü fizikçi Klaus Fuchs’un Sovyetlere bilgi sattığını ve Sovyet sığınmacısı Harry Gold’un kurye olduğunu itiraf etti. Gold yakalandıktan sonra projede çalışan ikinci ismi yani Ethel Greenglass’ın kardeşi David Greenglass ispiyonladı. Greenglass sorguların ardından bu işte kayınbiraderi Julius Rosenberg ve kardeşi Ethel’in de olduğunu söyledi. 17 Haziran 1950’de çift ABD hükümeti tarafından tutuklandı.

Duruşma ve mahkumiyet
6 Mart 1951’de çift ilk duruşmasına çıktı. Bazı insanlar ikilinin gerçekten Sovyet ajanı olduğunu düşünüyor bazıları da bu işin anti-komünistler tarafından yapıldığını söylüyordu. Mahkemede David Greenglass önemli devlet sırlarını Julius ve Ethel’den aldığını sonrasında da kuryesine verdiğini kuryesi de bir rus diplomata verdiğini itiraf etti. Ancak ikili bu iddiaları yalanladı.

Rosenberg çifti halktan yağan tüm tepkilere rağmen mahkeme tarafından suçlu bulunmuş ve 29 Mart 1951’de idam cezasına çarptırılmışlardı. Bu dava ayrıca soğuk savaş yıllarında idamla sonuçlanan ilk ve tek sivil dava olarak tarihe geçti. İkili ayrıca Kore savaşında ölen askerlerden ve Sovyetler’in nükleer güç haline gelmesinden sorumlu tutuluyordu. Nükleer konusunda sırtı sağlam olan Sovyetler bu sayede Kuzey Kore’ye destek çıkmış ve ABD’yi soğuk Savaş’ta zor duruma sokmuştu.

İdam
2 senelik mahkumiyetin ardından Rosenberg çifti 19 Haziran 1953’te elektrikli sandalyeye oturtularak idam edildi. İdam gününe kadar ikilinin avukatı önderliğinde ülkede birçok protesto düzenlendi. Halka göre çift masumdu. Bu durum sadece anti-komünist partinin göz dağı vermesi için hazırlanmış bir oyundan ibaretti. Tüm dünyada yankı bulan bu idam birçok soru işaretini beraberinde getirdi. Ancak dönemin başkanı Dwight D. Eisenhower karardan zerre pişmanlık duymuyordu.

"Rosenberg’ler suçsuzdu asıl casus bendim"
ABD'de 1953 yılında Sovyetler hesabına casusluk yaptıkları suçlamasıyla elektrikli sandalyede idam edilen Rosenberg çiftinin, iftiraya kurban gittiği ortaya çıktı.

Yıllar önce TRT'de gösterildiği zaman herkesi koltuklarına mıhlayan, Melih Cevdet Anday'a o güzelim ‘‘Anı’’ şiirini ilham ettiren Rosenberg’lerin casus olmadığı ortaya çıktı. Sovyetler hesabına çalıştıkları iddiasıyla elektrikli sandalyede idam edilen Ethel Rosenberg'in kardeşi David Greenglass, 48 yıl sonra, mahkemede yalan ifade verdiğini itiraf etti.

ABD'de McCartyizm'in bütün unsurlarının en net biçimde yansıdığı dava olarak bilinen Rosenberg’ler davasının ünlü tanığı David Greenglas, mahkemede yalan söylediğini yıllar sonra itiraf etti. Greenglas, ABD'nin nükleer sırlarını Sovyetler Birliği'ne sattıkları gerekçesiyle 1953 yılında idam edilen Ethel ve Julius Rosenberg ölümünden dolayı kendini suçlu hissetmediğini de söyledi. CBS Televizyonu'nun "60 Dakika" adlı programında konuşan 79 yaşındaki Greenglass, 

"Ailesini sırtından vuran bir casus olabilirim ama, umurumda değil. Geceleri gayet rahat uyuyorum. Onlar kendi aptallıkları yüzünden idam edildi" dedi.

"Dürüst olmak gerekirse sanırım mesajları yazan karımdı, ama artık tam olarak hatırlayamıyorum. Sonuçta karım, benim için kız kardeşimden daha önemliydi. O çocuklarımın annesiydi. Karımı ve çocuklarımı kurban edemezdim" dedi.

Greenglass'ın itirafları, New York Times'ın editörü Sam Roberts tarafından kaleme alınan ‘‘The Brother’’ adlı kitapta da yer aldı. Greenglass, mahkeme esnasında Adalet Bakanlığı ile anlaşarak casus olduğunu itiraf etmiş ve 15 yıl hapis cezası ile kurtulmuştu. Ethel ve Julius Rosenberg ise son dakikaya kadar suçsuz olduklarını iddia etmişler ve Yahudi çift hakkında idam kararı çıkmıştı. Yargılanmaları ABD'de ve dünyada büyük olay yaratan Rosenbergler 1953 yılının haziran ayında Sing Sing hapishanesinde elektrikli sandalyede idam edilmişlerdi. ABD'nin soğuk savaş tarihinde Rosenberg çifti dışında, casusluk suçlamasıyla idam edilen kimse olmadı. 

APTALLIKTAN ÖLDÜLER
Greenglass, kızkardeşi ve kocasının kendi aptallıkları yüzünden idam edildiklerini söyledi. Karısı Ruth ile birlikte idam cezasına çarptırılmaktan korktuğunu belirten Greenglass, o dönemde savcı yardımcısı olan Roy Cohn'un kendisini yalan söylemeye teşvik ettiğini de anlattı. Savcılık makamıyla anlaşma yapan Greenglass mahkeme önüne çıktığında, "Elde ettiğim nükleer sırları, kardeşim Ethel, Remington marka bir daktiloda yazdı ve sonra bu bilgiler Moskova'ya gönderildi" demişti. Greenglass'ın karısı Ruth da aynı ifadeyi tekrarlamıştı. 

Bu açıklamalar belki de masum bir çiftin göz göre göre öldürüldüğünü doğruluyordu. David olayın idama kadar gideceğini bilmediğini ve pişmanlık duyduğunu eklese de devlet sırlarına yakın birinin bunu bilmemesini düşünmek büyük saflık olurdu.
Ancak Greenglass’dan önce Sovyetlerin başına geçen liderler farklı açıklamalar yaparak ortalığı daha çok karıştırmıştı.

Stalin’den sonra başa geçen Nikita Khrushchev, Rosenberg çiftinin atom bombası yapımında kendilerine önemli bilgiler verdiğini açıkladı.

Sovyet nükleer programının lideri Boris V. Brokhovich ise 1989'da New York Times’a açıkça hiçbir bilgi almadıklarını açıkladı.

Alexander Feklisov ise yıllar sonra yazdığı kitapta Rosenberg’in kendilerine sadece elektronik ve haberleşme kaynakları hakkında bilgi verdiğini nükleer ile alakalı olmadığını açıkladı. Ona göre Ethel suçsuzdu. Bir yazısında "mesele Julius'un suçlu olup olmaması değil, mesele onun idam cezasına çarptırılması" sözlerine yer vermişti.

Tüm bu olayların ardından yine de ikilinin masumiyetleri merak konusu olurken ailesinden kendisine kalan tek miras bir mektup olan oğulları, ailesinin suçsuz olduğunu ispatlamak için hala çalışıyor.


ANI
Bir çift güvercin havalansa 
Yanık yanık koksa karanfil 
Değil bu anılacak şey değil 
Apansız geliyor aklıma 
Neredeyse gün doğacaktı 
Herkes gibi kalkacaktınız 
Belki daha uykunuz da vardı 
Geceniz geliyor aklıma 
Sevdiğim çiçek adları gibi 
Sevdiğim sokak adları gibi 
Bütün sevdiklerimin adları gibi 
Adınız geliyor aklıma 
Rahat döşeklerin utanması bundan 
Öpüşürken bu dalgınlık bundan 
Tel örgünün deliğinde buluşan 
Parmaklarınız geliyor aklıma 
Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm 
Kahramanlıklar okudum tarihte 
Çağımıza yakışan vakur, sade 
Davranışınız geliyor aklıma  
Bir çift güvercin havalansa  
Yanık yanık koksa karanfil 
Değil unutulur şey değil 
Çaresiz geliyor aklıma. 

Melih Cevdet ANDAY

Yorum ya da sorularınız için: bilgi@bilgipesinde.com