KIBRIS BARIŞ HAREKATI
Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Garanti Anlaşması’nın III. maddesine dayanarak gerçekleştirildi. Başbakan Bülent Ecevit, "Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnız Türklere değil, Rumlara da barış götürmek için adaya gidiyoruz" dedi.
20 Temmuz 1974 Kıbrıs Harekatı
Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Garanti Anlaşması’nın III. maddesine dayanarak gerçekleştirildi. 43 yıl önce, Rum ve Türk halkının arasını bozmak isteyen bazı etnik grupların silahlı saldırılarına maruz kalması sonrasında Kıbrıs Harekatı’na karar verildi. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, görüşmelerden bir sonuç alınamayınca TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdı ve Kıbrıs Barış Harekatı’na karar verildi. TSK 1974 yılında, Yunanistan’ın Kıbrıs’ı topraklarına katma çabaları ve Rumların saldırıları sonucunda adaya çıkarma kararı almıştır.
Kıbrıs harekatı ile ilgili gelişmeler aşağıdaki gibidir:
Başbakan Bülent Ecevit, adada gelişmelerin kötüye gitmesi sebebi ile diplomatik görüşmeler yapmak üzere Londra'ya gitti. Acil olarak toplanan TBMM, Hükümete genel savaş açma yetkisi verdi. 14 ilde sıkıyönetim ilan edildi. Trakya'da bulunan 1. Ordu, Ege ve Akdeniz'de bulunan birlikler alarma geçirildi. Ayrıca Kıbrıs'a harekat için karargahı Adana'da bulunan 6. Kolordu Türkiye'nin adaya en yakın noktası olan Mersin'e kaydırıldı.
Birinci harekât
Biz aslında savaş için değil, barış için, yalnız Türkler’e değil, Rumlar’a da barış getirmek için Ada’ya gidiyoruz. Türkiye’nin Kıbrıs’ta barış, kardeşlik ve özgürlük için giriştiği harekât, bu sabah erken saatlerde başlamıştır…
Türkiye Cumhuriyeti tarafından Başbakan Bülent Ecevit Kıbrıs konusunu görüşmek ve gerekirse ortak müdahale yapılabilmesi için İngiltere'ye gitti. Bu sırada koalisyondaki MSP Lideri ve Başbakan Vekili Necmettin Erbakan Milli Güvenlik Kurulu'nu Başbakan Ecevit'in talimatıyla toplayarak müdahale kararının alınmasını sağladı.
Karar, İngiltere ve Yunanistan Büyükelçilerine bildirildiği gibi Ankara'da bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Joseph Sisco'ya da iletildi. Libya'dan uçaklar için motor yağı, napalm malzemesi, 20 mm'lik top mühimmatı; İran'dan roketatarlar; Pakistan'dan mühimmat ve sağlık malzemesi teslim alındı.
20 Temmuz 1974 sabahı Türk ordusu, adaya saat 6:05'ten itibaren havadan indirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı. Türk paraşütçüleri Lefkoşa'nın kuzeyine, Hamitköy - Gönyeli ve Pınarbaşı bölgelerine indi. Denizden çıkarma, Deniz Piyade Tugayı'na bağlı askerlerce Karaoğlanoğlu (Pentemili) plajına yapıldı. Rumlar, Türkiye'nin 1963 ve 1967'deki gibi adaya müdahale edemeyeceğini düşünmüş bu yüzden ilk başta etkili müdahale edememiş, akşama doğru karşı harekata başlamışlardır. Rumların karşı taarruzu 20 Temmuz akşamından 21 Temmuz sabahına kadar sürmüş, fakat Rum birlikleri başarı sağlayamamış Türk kuvvetleri mevzilerini korumayı başarmıştır. Ertesi gün tekrar ilerlemeye devam eden 4. Paraşüt Taburu, Rum birlikleri tarafından saldırıya uğrayan Kıbrıs Türk Alayı ile birleşerek Lefkoşa Havalimanı ve Kaymaklı bölgesine taarruza başladı. 2. ve 3. Türk Komando Taburları da Zeytinli istikametinde ilerlemeye başladı. 22 Temmuz'da 3. Paraşüt Taburunun taarruzu sonucu, Deliktepe'nin ele geçirilmesiyle, Türk birlikleri önce Girne’ye girdi, daha sonra da Lefkoşa’ya yöneldi. Ateşkes başlamadan Girne-Lefkoşa hattı birleşti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 353 sayılı kararının 5. maddesi gereği 22 Temmuz 1974 tarihinde ateşkes ilan edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu müdahalesinin sonucunda Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki Nikos Sampson Hükûmeti görevini bıraktı.
İkinci harekât: Parola "Ayşe Tatile Çıksın"
Ancak 8 Ağustos'ta II. Cenevre Konferansı'nın yapılmakta olduğu zamanda Türklerin Limasol ve Larnaka civarında bir miktar köyü boşaltmış olmalarına rağmen, Rum Millî Muhâfız Alayı ve EOKA-B ele geçirdikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest bırakmamışlardır.
Cenevre'de sürdürülen görüşmeler sırasında anlaşmanın mümkün olmadığı kanaati kesinleşince harekâtın yeniden başlatılacağı anlamına gelen "Ayşe Tatile Çıksın" (Ayşe, Turan Güneş'in kızı Ayşe Güneş'in adıdır.) parolasını Türk Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Başbakan Bülent Ecevit'e bildirdi.
Haftalık Newsweek dergisinin İkinci Kıbrıs harekâtı'na yer veren 26 Ağustos 1974 tarihli sayısının kapağı.
Bunun üzerine 13 Ağustos'ta Türk birlikleri tekrar ilerlemeye başladı. Türk birlikleri 14 Ağustos'ta başkent Lefkoşa'ya, 15 Ağustos'ta Lefke ve Magosa'ya girdi.
Harekât neticesinde bir taraftan Magosa'ya diğer taraftan Lefke'ye varılarak Türk tarafının sınırları çizildi.
Sonuçlar:
Yunan Temyiz Mahkemesi cuntacılar hakkındaki dava sonunda 21 Mart 1979 günü 2558/79 sayılı şu kararı verdi:
Zürih ve Londra antlaşmalarına göre Kıbrıs'a yapılan Türk askeri müdahalesi yasaldır. Türkiye, yükümlülüklerini yerine getirme hakkı olan garantör devletlerden biridir. Esas suçlular darbeyi hazırlayan ve icra eden ve bu suretle de bu müdahalenin koşullarını hazırlayan Yunan subaylarıdır.
Kıbrıs Barış Harekatı sonunda tarafların kayıpları şöyleydi: Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 415 Kara, 65 Deniz, 5 Hava, 13 Jandarma olmak üzere toplam: 498 şehit ve 1.200 yaralı vermiştir. Kıbrıs Türk tarafı ise, 70 mücahit ölü, 270 sivil ölü, 1,000 yaralı. Kıbrıs Türkleri genel olarak 1672 şehit ve binlerce yaralı vermiştir. Rumlar ve Yunanlılar ise 4 bin ölü, 12.000 yaralı vermiştir.
Erol Manisalı 20 Temmuz ile ilgili Cumhuriyet gazetesinde yaptığı yorumda şunları söylüyor:
-ABD Makaryos’tan hiç memnun değil: Tito ve Nasır ekolü ile üçüncü dünyacılık peşinde. ABD Albaylar cuntası ile anlaşıp Makaryos’u devirecek, ondan kurtulacak. Atina faşist cuntası da Kıbrıs’a el koyacak.
Nicos Samson adlı bir anarşist (ve terörist) seçiliyor. 15 Temmuz 1974’te Makaryos yönetimine ve Türklere saldırıyor. Ama başarısız.
-Denktaş bana söyledi, bugüne kadar hiç yazmamıştım: Nicos Samson, Denktaş’a haber gönderiyor: “Makaryos’u deviremiyorum: bize yardım edin, birlikte devirelim, sonra aramızda anlaşırız” diyor. Ama Denktaş, “kesinlikle olamaz” yanıtını veriyor, tabii başbakan Ecevit’in bilgisi dahilinde.
-Ve Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantör devleti olarak 20 Temmuz’da harekete geçiyor. Önce diğer garantör İngiltere’ye “gel beraber müdahale edelim” diyor. Ama Londra kabul etmiyor, Samson darbesi ABD ile birlikte planlanmış.
Belgeler, Washington kaynaklı olarak 1991’de açıklandı.
Ve Türkiye’nin 20 Temmuz Barış Harekâtı sonucu iki önemli sonuç geliyor; birincisi “Makaryos Türkiye’nin müdahalesi sonucu tekrar ABD ve İngiltere’ye muhtaç duruma geliyor”; ikincisi ise Atina’daki faşist cunta düşüyor: Yunanistan, Ecevit’in övündüğü gibi, bizim sayemizde faşizmden kurtulmuş oluyor
Yorum ya da sorularınız için: bilgi@bilgipesinde.com