Kuduz Aşısının bulunması
6 Temmuz 1885 tarihinde Joseph Meister adlı bir çocuk kuduz bir köpek tarafından on dört yerinden ısırıldığında, anne ve babası çocuğu Pasteur’e getirdi. Pasteur, daha önce sadece hayvanların üzerinde denenmiş olan kuduz aşısını çocuğa uygulamakta tereddüt etti. Ancak iki doktor arkadaşı, çocuğun her durumda kuduz hastalığından öleceğini ve başarılı olursa yöntemin kuduz hastalığına bir çare olabileceğini söyleyerek Pasteur'ü ikna etti.
KUDUZ AŞISININ BULUNMASI
Özellikle kuduz hastalığına karşı açtığı savaşla, adı bilim tarihine altın harflerle yazılan Louis Pasteur, 1822 yılında Fransa`nın Dole adındaki küçük şehrinde doğdu. Arbois ortaokulunda ve Besançon kolejinde öğrenim gören Pasteur, daha sonra Fransa'nın en prestijli yüksek öğrenim kurumu École Normale Supérieure’a girdi. Ancak ilk yıl giriş sınavlarında 15. olduğunu öğrenen Pasteur, okula daha layık bir öğrenci olmak için bir yıl daha bekledi, sınava yeniden hazırlandı ve bu kez aynı sınavda 4. olarak okula girmeye hak kazandı.
Pasteur 1847'de fizik ve kimya dalında doktorasını aldı. Bu yıllarda izomerlik, kristal yapı ve optik etkinlik konularındaki çalışmalarıyla tanınmaya başladı. 1848'de Strasbourg Fen Fakültesinde yardımcı kimya profesörü oldu. 1854'te Lille Fen Fakültesi'nde kimya profesörlüğüne yükseldi. École Normale'de kurulmasını istediği araştırma laboratuvarının yöneticisi oldu ve 1871'de çalışmaya başladı. Bu laboratuvarda şarbon, tavuk kolerası ve kuduz gibi virütik hastalıklar; bağışıklık mekanizması ve aşı hazırlama teknikleri üzerinde çalıştı.
Bakteriyolog olarak görev yaptığı süre boyunca, tıbbın ilerlemesine büyük katkılarda bulundu ancak tıp doktoru olmadığı için, doktorlardan büyük tepki gördü. Pasteur, tepkilere rağmen çalışmalarına devam etti. Bakterilerin var olduğu ve hastalıklara yol açabilecekleri konusundaki inancını hep sürdürdü.
Pastörizasyon yöntemi
Pasteur, mayalanma sürecinde ve bulaşıcı hastalıklarda mikroorganizmaların rol oynadığını kanıtladı ve böylece kendiliğinden türeme teorisini çürüttü. Şarap, bira, süt, meyve suyu gibi mayalanan sıvıların uzun süre bozulmadan saklanmasını sağlayan "pastörizasyon" adlı konserve yöntemini geliştirdi. Yöntem, örneğin sütü 63 °C'de otuz dakika süreyle ısıtarak ve daha sonra hızlı bir şekilde soğutup sterilize şişelere hava almayacak şekilde koyarak uygulanıyordu. Bu yöntem şu an farklı şekillerde olsa da, halen uygulanmakta.
Kuduz aşısı
Pasteur, Fransız bir doktor ve bakteriyolog Pierre Paul Émile Roux ile yaptığı çalışmalar sonucu aşı yöntemi geliştirildi. Bu yöntemi önce tavşanlar üzerinde denedi. Daha sonra aşının kuduz hastalığı üzerindeki etkisini araştırmak için 11 köpek ile deney yaptı. Hatta, kuduz köpekler üzerine yaptığı çalışmaları daha güvenli hale getirmek için 1885'te eski bir imparatorluk şatosunu gereğine uygun olarak düzenledi.
Aşının ilk uygulanışı
6 Temmuz 1885 tarihinde Joseph Meister adlı bir çocuk kuduz bir köpek tarafından on dört yerinden ısırıldığında, anne ve babası çocuğu Pasteur’e getirdi. Pasteur, daha önce sadece hayvanların üzerinde denenmiş olan kuduz aşısını çocuğa uygulamakta tereddüt etti. Ancak iki doktor arkadaşı, çocuğun her durumda kuduz hastalığından öleceğini ve başarılı olursa yöntemin kuduz hastalığına bir çare olabileceğini söyleyerek Pasteur'ü ikna etti.
Aşı yapıldıktan sonra çocuğun sağlık durumu iyiye gitmeye başladı ve 3 ay sonra iyileşti. Kahraman ilan edilen Pasteur’ün başarısı, aşının geliştirilmesi ve bu ölümcül hastalığın önlenmesi için büyük bir adım oldu. Pasteur olumlu sonuçların ardından, 1887 yılında Pasteur Enstitüsünü kurdu.
Pasteur`ün başarılı öğrencileri
Pasteur sadece bu alandaki çalışmalarıyla kalmadı. Fransa`nın güneyinde ipek böceklerine bulaşan ve endüstriyi tehlikeye düşüren karataban hastalığını önledi. Koyun ve inek gibi hayvanların ölümüne neden olan şarbon mikrobunu ve hastalığı önleyen aşıyı buldu. Kangren tehlikesinin önüne geçmek için yaptığı çalışmaları da tıp alanında saygıyla anılması gereken sayısız başarılarından biri.
70. yaş günü Sorbonne Üniversitesinde yapılan büyük bir törenle kutlanan Pasteur, ilerleyen yaşına rağmen adını taşıyan enstitü için çalışmalarını sürdürmeye devam etti. Difteri (kuşpalazı) serumunu bulan Dr. Roux, veba mikrobunun bulucusu Dr. Yersin ve kolera mikrobunu bulan Dr. Chantemesse, Pasteur`ün başarılı öğrencilerindendi. Onun aydınlattığı bilim yolunda yürüyen sayısız insandan sadece birkaçıydı.
Louis Pasteur 28 Eylül 1895 yılında, 73 yaşındayken Fransa'nın Saint-Cloud kentinde hayatını kaybetti.
Yorum ya da sorularınız için: bilgi@bilgipesinde.com