Yesemek: Hitit Heykel Atölyesi

Eski Ön Asya'nın En Büyük Heykel Atölyesi. Müzenin Bekçisi Ali Çiçek Anlatıyor...

Yesemek: Hitit Heykel Atölyesi

«Ali Çiçek; Bir Anadolu Bilgesi, Bir Güzel İnsan

Anadolu; kadim bilgeliğin yeşerdiği, her köşesinde ayrı bir gizem saklı bu eşsiz coğrafya bu eşsiz vatan...

Anadolu; her kazıdığın topraktan tarih fışkıran, Kibele'den Ak Ana'ya tanrıçalar diyarı...

Anadolu; inançların, bilimin, felsefenin ana vatanı...

Anadolu: "O topraktan öğrenip/ kitapsız bilen/ Hoca Nasreddin gibi ağlayan/ Bayburtlu Zihni gibi gülen" aşkı için Ferhat gibi dağları delen, Kerem gibi yanan Türk köylüsünün yurdu...

YESEMEK
Yesemek, 2012 yılında UNESCO'nun Dünya Mirası Geçici listesine alınacak kadar önemli , Yakın Doğu'nun en büyük taş ocağı ve heykel atölyesi olmasına rağmen yeterince önemsenmemiş bir açık hava müzesi. Gaziantep'in İslahiye ilçesine 20 km kadar uzakta Hatay ile Gaziantep arasında bir köy Yesemek. Açık hava müzesi de adını buradan alıyor. Hitit imparatoru I.Şuppiluiluma taraından MÖ 14 yyda açılmış ama faaliyetleri bir süre azaldıktan sonra Geç Hitit döneminde tekrar hızlanmış. İlk kez 1890 yılında Feliz Von Luschan tarafından kazılmaya başlanmış daha sonra 1958- 1961 yılları arasında Prof. Bahadır Alkım tarafından kazılar devam etmiş..80li yıllardan günümüze Prof İlhan Temizsoy Yesemek'te çalışmaları devem ettiriyor.
Yesemek'e ulaşmak biraz zor ve zahmetli. O yüzden birçok tur gruplarının pas geçtiği bir yer. Oysa gördüğünüzde büyülenmemek elde değil. İlhan Hoca şahsi ilişkileri ve emeğiyle çok şey katmış müzeye. Yakınında temiz bir tuvalet ve geniş bir park alanı kurulmasını sağlamış. Müzeye gittiğinizde bu benzersiz ören yeri kadar ilginç bir müze bekçisi karşılıyor sizi; Ali Çiçek.

Ali Çiçek tam bir yurdum köylüsü; misafirperver, nefesini müzeyi anlatmak için esirgemeyecek kadar cömert bir insan. Son gittiğimde bir hayli sıcak olduğundan önce soğuk su ikram etti. Ardından da çay demleyip bize hem kendi geçmişini hem de müzede çalışmaya başladığı yılları anlattı. 1989 yılında bekçi olarak işe başlamış ama kazıdan onarıma her işe koşuşturmuş. Şimdi neredeyse yıllardır birlikte çalıştığı İhan hoca kadar bu ören yerinin tarihine hakim. Karış karış her noktayı her yarım kalmış (bırakılmış) heykeli biliyor. Hiç üşenmeden tek tek anlattı bize. Kendisi pek mürekkep yalayamamış ama çocukları ya üniversite öğrencisi ya da mezunu. Birlikte çok güzel vakit geçirdik. Ancak yine baraj yapma sevdası yüzünden Yesemek tehdit altında. Sular altında kalmayacak olsa bile baraj yapımıyla birlikte flora ve faunanın değişmesi nem oranının artması yüzünden bu 3500 yıllık tarih ciddi zarar görecek.

Geç kalmadan görmenizi tavsiye ederim.

Çekimi cep telefonumla ben yaptım. Ama sağ olsun düşzamanı yolcusu, teknik ekipten Murat Güler çekimleri izlenebilir hale getirdi. Kendisine teşekkürü borç bilirim.

Şimdi söz Ali Çiçek'te. Onun anlatımıyla Yesemek'i gezelim.

Bütün çabam, bu güzel insanların bu güzel yerlerin unutulmaması ve geleceğe kalması içindir... »

Semih Eser