İstanbul Boğazı Dondu

24 Şubat 1954 - İstanbul Boğazı Dondu / Tarihi Günler / Bilgi Peşinde / www.bilgipesinde.com / İstanbul'da sıcaklık -6 dereceye düştü. Tuna Nehri'nden koparak Karadeniz'e ulaşan ve daha sonra İstanbul Boğazı'na inen buzlar Boğazı ve limanı kapladı. Deniz trafiği durdu.

24 Şubat 1954 - İstanbul Boğazı Dondu

İstanbul'da sıcaklık -6 dereceye düştü. Tuna Nehri'nden koparak Karadeniz'e ulaşan ve daha sonra İstanbul Boğazı'na inen buzlar Boğazı ve limanı kapladı. Deniz trafiği durdu.

Belki sadece çocukların hayal gücünde olabilecek bir olay bundan yıllar önce İstanbul'da meydana geldi. İstanbul Boğazı dondu. Küresel ısınma ile ilgili olarak iklim değişikliklerinin ne boyutlara geldiği de İstanbul ölçeğinde ortaya çıkıyor. Bu yıl kar yağmadı, hava soğuk oldu belki ama İstanbul 1954 kışı kadar hiç üşümedi. 

Yaşanan bu kışı büyüklerimiz bilirler. Bu günlere dair anlatılan en önemli şey ise “İstanbul Boğazı’nın donması” dır. İstanbul Boğazı, 1954 yılında Tuna ve Karadeniz’e akan diğer nehirlerin donması sonucunda nehirlerdeki su trafiğinin yeniden başlaması için patlatılan bombalarla kırılan buz kütlelerinin doldurması ile bu hale gelir. Nehirdeki buzların denize itilmesi ve Karadeniz’deki akıntı sayesinde yer yer 15-20 metre genişliğinde buz kütleleri bir süre sonra İstanbul Boğazı’na gelir. 

1954 yılının Şubat ayı gazeteleri incelendiğinde şehrin dondurucu bir soğukla karşı karşıya olduğunu, odun ve kömür bulunmada zorluk çekildiğini ve bazı fırınlarda ise ekmek yapmak için un bulunmadığı yazar. 

En şiddetli İstanbul kışının ilk haberini “İstanbul Ekspres” adlı gazete verir. 23 Şubat tarihli gazete, bir önceki gün çekilmiş uçurtma uçuran bir çocuğu gösteren bir fotoğraf yayınlar ve havanın değişkenliğine dikkat çekerek “Hava gene karardı. Şehir şu saatte beyaz bir örtüye bürünmüş bulunuyor” der ve bir önceki günün bahardan kalma bir hava olduğunu vurgular. Aynı gazete 24 Şubat tarihinde bir önceki gün başlayan tipi ve kar yağışının hala devam ettiğini ve tipi yüzünden şehir hatları vapurları seferlerinin yapılamadığını yazar. 

Şehir içindeki durum ise şöyledir; “Şiddetle yağan karda İstanbul’da hayat felce uğramış, bu arada otobüslere zincir takmak bir hayli uzun sürdüğünden halk vesait sıkıntısı çekmiş ve bazı şoförler bunu fırsat bilerek dolmuş ücretlerini arttırmışlardır”, gazete, İstanbul Boğazı’nı kaplayacak olan buzlardan habersiz olarak yoğun kar yağışı altında yaşanan zorlukları vurgular. İstanbul Boğazı’nı kaplayacak olan buzlardan ilk defa şöyle bahsedilir; “Sertleşen hava Karadeniz’in buzlarla donmasına sebep olmuştur. Bunlardan bir kısmı İğneadası civarına kadar inmişlerdir” verilen bu haberden sonra İstanbul tarihi bir şoka uğrar. 

24 Şubat’ın akşam saatlerinde Boğaz’a buz parçaları girmeye başlar. Gece 22:00’de buzlar Tarabya Koyu’nu doldurur. 24:00’te ise buzlar Kanlıca ve Anadolu Hisarı’nı geçerek Kandilli’ye kadar ilerler. Gazetede şöyle bir notta bulunmakta; “Buz parçaları ufak olmakla birlikte söylendiğine göre daha büyük kütleler gelecek, deniz münakalesi (ulaşımı) tamamen duracaktır” der ve gerçekten de ertesi gün dev buz kütleleri İstanbul Boğazı’na girer. 

“Gece Postası” gazetesi ise 25 Şubat 1954 tarihli sayısında buzların üç motoru parçaladığı, Boğaz’da verilen kurbanların sayısının belli olmadığını yazar. Aynı tarihli “Akşam” gazetesi ise buzlar arasında cesetlerinde görüldüğünü yazar. İğneada’da ise buzlardan sıkışıp kalan bir geminin mürettebatının kendilerini buzların üstüne atıp yürüyerek sahile çıktıklarını bildiriyor. Bazı haberlerde ise komik unsurlar ortaya çıkıyor ; “Boğaz’daki bu görülmedik olayı seyretme merakına düşen binlerce kişi bu sabah Boğaz sahillerinde görülmedik manzarayı temaşaya koşmuşlar, bilhassa Sarayburnu’na yığılan halk, burada daha vahşi bir güzellik olan buz deryasını içleri titreye titreye seyretmişlerdir” 

Rıza Güzey'in notu: "Nihat Yıldız abimin (Babalarımız kuzen olur) söylediğine göre; Tuna'dan buzların kopup gelişi şu şekilde olmuş:  Tuna'nın Bulgaristan'dan geçen bölümünde bulunan bir küçük Bulgar şehrinde Tuna'da sıkışan gemileri kurtarmak için Bulgar topçu birlikleri Top atışları ile buzları kırmışlar. Bu işlemden önce de şehir halkını şehir hoparlörlerinden Bulgarca ve Türkçe anons yaparak bilgilendirmişler. O kırılan buzlar bizim boğazlardan ve Marmara'dan geçip gitmiş. O tarihte 8 yaşında olan o şehirden arkadaşım Mak. Müh. İsmail anlatmıştı. Aynı yıl da Türkiye'ye göç etmişler."

Yorum ya da sorularınız için: bilgi@bilgipesinde.com