Prof. Dr. Engin Arık
Prof. Dr. Engin Arık / Güzel İnsanlar / Bilgi Peşinde / Engin Arık 1948 senesinde dünyaya geldi. 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Fizik-Matematik Bölümü'nden mezun oldu. Daha sonra Pittsburgh Üniversitesi'nde master ve doktora yaptı. 1979 yılında Boğaziçi Üniversitesi'ne geçti. 1997-2000 seneleri arasında Viyana Üniversitesi'nde görev yaptı. 1985 senesinden beri Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışıyordu.
Engin Arık'ın yaşam öyküsü:
Doğum tarihi: 14 Ekim 1948, İstanbul
Ölüm tarihi ve yeri: 30 Kasım 2007, Keçiborlu
Engin Arık 1948 senesinde dünyaya geldi. 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Fizik-Matematik Bölümü'nden mezun oldu. Daha sonra Pittsburgh Üniversitesi'nde master ve doktora yaptı.
1979 yılında Boğaziçi Üniversitesi'ne geçti. 1997-2000 seneleri arasında Viyana Üniversitesi'nde görev yaptı. 1985 senesinden beri Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalışıyordu.
"Deneysel Yüksek Enerji Fiziği" alanında yaptığı çalışmalarıyla, uluslararası alanda tanınıyordu. Arık, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ne (CERN) Türkiye'nin üye olup buradaki temel bilimlerden ve bu sene deneyi yapılmakta olan 'evrenin yaratılış teorisi' Big Bang'den (Büyük Patlama) Türk fizikçilerinin faydalanması için büyük mücadele vermişti. TÜBİTAK'ın bilim dünyasının büyük önem verdiği bu deneye maddi destek vermemesi, hatta, 'ilgilenmiyoruz' diyerek geri çevirmesi Arık'ı üzmüştü.
Arık, göğüs kanseri olmasında bu konulara üzülmesinin de payı olabileceğini belirtmişti. Ve Arık'ın bu uğraşı semeresini vermişti.
Arık, bu deneye katılacak Türk fizikçilerine TAEK'in (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu) maddi destek vermesini sağlamıştı. CERN'deki Türk grubunun başkanı olan Arık, bundan sonraki hedefin Türkiye'nin CERN'e gözlemci üye değil, tam üye olmasının sağlanması olduğunu vurgulamıştı.
Türkiye'nin toryum açısından zengin olduğunu belirten Arık toryumla çalışan nükleer reaktörlerin kurulması konusunda da araştırmalar yürütüyordu.
Arık, 30 Kasım 2007 tarihinde Isparta'daki uçak kazasında hayatını kaybetti. Boğaziçi Üniversitesi'nde kendisiyle aynı bölümde profesör olan Metin Arık ile evliydi ve iki çocuğu vardı.
Engin Arık ve Toryum
Prof. Dr. Arık, 21. yüzyılın madeni olarak gösterilen toryum ile ilgili önemli araştırmalar yapıyordu. Arık’a göre, sadece Isparta’daki toryum rezervi Türkiye’nin yüz yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasiteye sahip.
Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mithat Uysal, uçak kazasında yaşamını yitiren fizikçilerin cenaze töreninde yaptığı konuşmada komplo imasında bulundu. Uysal, “Komplo teorilerinde gerçeklik payı var. ASELSAN’da üç mühendis gencin başına gelen olay ve sonucu hepimiz biliyoruz. Onlar Türkiye için çalışan, önemli proje gerçekleştirmek üzere olan mühendislerdi. Kaybettiğimiz 6 bilimi insanı da Türkiye için önemli bir proje için çalışıyorlardı.” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Özdemir İnce, Arık’ın toryum madeniyle ilgili görüşlerini ilk defa duyduğu anısını şöyle aktarıyor:
“Hisarüstü’nde, yeni evlenmiş bir çift ile tanıştırılmak için davet edilmiş konuklar arasındaydık. Siyaset ve futbol birbirini tanımayan insanların birbirine alışma alanıdır. Bizim masanın konusu ‘sanayi siyaseti’ idi. Lenin’in ‘Elektrik eşittir uygarlık’ sözünden esinlenerek ‘Ucuz elektrik eşit sınai kalkınma’ demiştim.
Masanın karşı ucunda oturan mavi gözlü, sarışınca ve topluca bir hanım (Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Engin Arık, Türkiye Fizik Derneği İkinci Başkanı.) ‘Kurtarıcının üzerinde oturuyorsunuz ama haberiniz yok!’ demiş ve ‘Büyük bir servetin üzerinde oturuyoruz, küçük bir bilimsel yatırımla toryumu enerjide kullanarak dünya devleri arası girebiliriz.’ diye eklemişti.”
Arık, 27 Temmuz 2002’de Hürriyet Gazetesi’nde yayımlanan bir röportajında şu ifadeleri kullanmıştı: “Bildiğim kadarıyla, toryum’un 21. yüzyılın en stratejik maddesi olması büyük bir olasılık. Eğer 2005 yılına kadar yapılması planlanan yeni tip nükleer enerji santralleri gerçekleşirse, toryum bir numaralı element olacak. Çünkü yeni tip reaktörlerde yakıt olarak kullanılacak. Eğer biz toryum ile elektirik enerjisi üretebilmek olanağına kavuşursak, bu trilyonlarca varil petrole eş değerde bir enerji kaynağı olacak.”
Yorum ya da sorularınız için: bilgi@bilgipesinde.com