Ruh Hali
Ruh Hali / Semih Eser
Ruh Hali
bazen üst üste gelir her şey,
yalnızlık öyle çöker ki insanın üstüne
baş edebilirsen baş et.
kızılca kıyamet kopacakmış gibi kararır hava
ne yapsan nafile, o çok sevdiğin kütüphane var ya
sıkıntıdan, o bile yıkılır üstüne. saatler zaten düşman
göreceliymiş zaman.
ben de inadına dizdim karşıma saatleri,
biri babadan kalma köstekli,
diğeri koldan kurmalı Nacar, duvardaki guguklu
kolumdaki otomatik ise kaynanamdan hediye.
anlaşmış gibi hepsi ağırdan alıyorlar işi,
akrep yelkovan el ele, kıpırdamıyorlar.
ay dün gece bıraktığım yerde.
balkona çıkıp çiçeklerle konuşmak istiyorum
sırtını dönüyor o can suyu verdiğim ortanca
sardunyalar çoktan bükmüş boynunu.
bir ses duymak istiyorum bir canlı sesi
ona da razıyım ama sinekler bile terk etmiş evi,
sokağa atayım diyorum kendimi,
elbette konuşacak bulurum birini.
sanki duymuş da beni
vazgeçirmek için ayaklarıma ağrılar çöküyor
hareketsiz kalıyorum. son gayret diyorum.
son gayret. bu sefer de anahtarlar saklanıyor.
öyle kalakalıyorum evde. yalnız ve huzursuz.
aklıma geliyor birden, madem bu kadar bıkkınım,
kendim değil de başkası olsam.
sonra da diyorum ki seni kim kabul eder bu halinle.
vazgeçmiyorum, mesela ben değil de o olsam,
ne de olsa özlemiştir, çok oldu görmeyeli.
bilse isterdi belki, aşk reddedilmez.
yavaş yavaş ağırlaşırken göz kapaklarım,
güneş ışıyor odama.
bir gün daha görmenin mutluluğu,
bir gün daha umudu taşımanın heyecanı sarıyor içimi
her şey bitiyor, her şey başlıyor yeniden
bir gün daha kana kana su içmek,
bir gün daha sarılmak çocuklarına,
bir gün daha aşk,
bir gün daha...
Semih Eser
17 Eylül 2017 · İstanbul ·
Yorum ya da sorularınız için: bilgi@bilgipesinde.com