Güneş Tutulması
Yıl 1954. Çocuk ilkokul birinci sınıfı bitirmiş, yaz tatilinde ailenin tanıdığı bir yemenicinin yanına çırak verilmişti. Malatya'da köylülerin giydiği, arkası kulaklı, elle yapılan ayakkabılara yemeni adı veriliyordu.
Güneş Tutulması
Yıl 1954. Çocuk ilkokul birinci sınıfı bitirmiş, yaz tatilinde ailenin tanıdığı bir yemenicinin yanına çırak verilmişti. Malatya'da köylülerin giydiği, arkası kulaklı, elle yapılan ayakkabılara yemeni adı veriliyordu.
Ustanın dükkânı çarşı içindeydi. Usta dükkânın önünde oturuyor, yeni yemeniler dikiyor, tamir için ayakkabı gelirse onları tamir ediyor, bir taraftan da müşteri gelirse yemenileri satıyordu. Çocuk da dükkânın arka tarafında hiçbir iş yapmadan oturuyordu. Ustanın iş verdiği falan yoktu.
Çocuk her gün dükkâna gidiyor. Hiçbir iş yapmadan oturuyor, akşam olunca da eve gidiyordu. Uzun zaman devam etti bu durum. Çocuk iyice sıkılmıştı. Bir gün evden çıktıktan sonra işe gitmemeye karar verdi. Çarşıda aylak aylak dolaşıp durdu. Mutluydu, keyifli keyifli çarşıda dolaşıyordu. Birden hava kararmaya başladı. Akşam olmuştu, eve gitmeliydi.
Eve gidince annesi, "Oğlum neden geldin?" diye sordu. "Akşam oldu, ben de geldim." dedi çocuk. Annesi, "Ne akşam olması, güneş tutuluyor oğlum!" dedi.
Çocuk ilk kez işten kaytarmıştı. O da güneş tutulmasına denk gelmiş, foyası ortaya çıkmıştı.
Bu olay çocuğa büyük ders oldu. Yalanın bir gün güneş tarafından yalanlanacağını öğrendi.
Mahalle arkadaşlarıyla teneke çalarak güneş tutulmasını kutlamaya koyuldu.
Yorum ya da sorularınız için: bilgi@bilgipesinde.com